ABD İşsizlik Oranı Mayıs Ayında Nasıl Azaldı?
Selim Çakmaklı
Rutgers Üniversitesi Camden Kampüsü İktisat Bolümü
Üyesi
[ Mersin Yaşam Gazetesi sitesinde yayınlanmıştır]
[ Mersin Yaşam Gazetesi sitesinde yayınlanmıştır]
ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu (BLS)`nün 5 Haziran 2020 tarihli basın
açıklaması mayıs ayında tarım-dışı istihdamda 2,5 milyonluk bir artış
yaşandığını ve dolayısıyla işsizlik oranının yüzde 13,3`e gerilediğini
müjdeliyordu. 10 Haziran 2010`da bu sefer Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK),
Mart 2020 döneminde istihdam edilenlerin sayısının bir önceki yılın mart dönemine
göre 1 milyon 662 kişi azalmış olmasına rağmen, işsizlik oranının yüzde 0,9 puanlık bir azalışla yüzde 13,2
seviyesine gerilediğini müjdeledi.
Her şeyden önce korona virüsün veri toplama faaliyetini etkilediğini kabul
etmek gerekir. BLS, mayıs ayında hane halkı anketine cevap verme oranının yüzde
67, yani pandemi öncesine göre 15 yüzde puan daha düşük olduğunu belirtiyor.
Yani ankete cevap verenlerin sayısı her yüz kişide 82`den 67`e düşmüş. İkinci
önemli sorun ankete verilen cevapların sınıflandırılmasıyla ilişkili. BLS`nin
basın bültenine göre “istihdam edilmiş ancak diğer nedenlerle işyerinden
noksan” olanlar “isten geçici olarak çıkarılan issiz” olarak kaydedilmiş
olsaydı, açıklanan işsizlik oranı yüzde 13,3 değil yüzde 16,3 olacaktı.[1]
Demek ki işsizlik oranı çalışma çağındaki nüfusu nasıl sınıflandırıldığına göre
değişebilmektedir.
Söz konusu sınıflandırma tüm ülkelerde benzer olmak durumunda. Buna göre
nüfus içerisinden kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus belirlenir. Bu
kategori içerisine 15 yaş ve daha büyük yaşta olup, yetiştirme yurtları,
huzurevi, özel nitelikli hastane, hapishane, kışla vb. yerlerin dışında ikamet
eden nüfusu kapsar. Daha sonra kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus iki alt
gruba dağıtılır; işgücü ve işgücüne Dahil Olmayanlar.
İşsizlik oran işgücü kategorisinde yer alan issizlerin toplam işgücüne
(yüzdelik) oranıdır. Herhangi bir işte yâri zamanlı ve/veya tam zamanlı
çalışanlar istihdam kategorisinde sınıflandırılırlar. Bunlar arasında bazıları
referans haftasında çeşitli nedenlerle işin başında olmasalar dahi işle
bağlantıları devam ettiği için istihdam edilmiş kategorisinde yer almaya devam
ederler.
İşsiz sayılmak ise daha çetrefilli bir durumdur; anketin yapıldığı dönem
içinde istihdam halinde olmayanlardan son 4 haftada aktif bir şekilde iş
arayanlar işsiz sayılır. Aktif bir biçimde iş aramayanlar ise “işgücüne dahil
olmayanlar’ kategorisinde kaydedilir. Neden böyle bir kriter konulmuştur?
Çalışmak istemeyen kişinin işsiz kabul edilmemesi, iktisat bölümlerinde
okutulan Neo-Klasik iktisadin uydurmasıdır. Neo-Klasik iktisatçılara göre
“soyut” iktisadi birey çalışmakla boş zaman arasında tercihte bulunabilir.
Dolayısıyla Neo-Klasik iktisat meseleye bir tercih sorunu olarak yaklaşır.
Yaşamak için çalışmaktan başka çaresi olmama durumu Neo-Klasik iktisatçıların
gözden kaçırdıkları bir durumdur. Resmi işsizlik oranları bu anlayışa uygun
bicimde hesaplanır.
BLS anketin yapıldığı referans donemde herhangi bir işte belirli bir ödeme
ya da kar karşılığında çalışmış herkesi istihdam edilmiş sayılır. Haftada 10
saatlik bir yâri zamanlı işte çalışanlarda 40 saatlik tam zamanlı kadrolu bir
işte çalışanlarda istihdam edilmiştir.
BLS`nin Neo-Klasik iktisat anlayışına uygun hesapladığı işsizlik oranı
resmi işsizlik oranıdır ve U3 olarak adlandırılır. Bunun dışında daha geniş
tanımlı işsizlik oranları da hesaplanmaktadır. Örneğin U4, resmi işsiz sayısına
çalışmaya hazır ancak “ümidini yitirmiş” işsizleri de ekler. U5`te U4`e “diğer”
nedenlerden dolayı iş aramayan ancak çalışmaya hazır olanlar eklenerek işsizlik
tanımı genişletilir. En geniş tanımlı ise işsizlik oranı U6`dir. U6, U5`e
ekonomik nedenlerle yâri zamanlı çalışan ama fırsatını bulunca tam zamanlı bir
işe geçmeyi isteyenleri ekler. Mayıs ayında U3 resmi işsizlik oranı yüzde 13,3
iken U6 işsizlik oranı yüzde 21,2`dir.[2]
TUİK verileri kullanılarak U4 ve U5 işsizlik oranlarını hesaplamak
mümkündür. Bundan önce yayınlanan işgücü istatistiklerine bir göz atalım;[3]
TUİK verilerine göre Türkiye’de istihdam oranı Mart 2018`de yüzde 47,1 iken bu
oran Mart 2020`de yüzde 42`ye gerilemiştir. İşgücüne katılım oranında 2019`un
mart ayına göre yüzde 4,5`lik bir gerileme söz konusudur. İşsizlik oranı 15-24
yaş grubunda yüzde 24,6 iken, işgücüne katilim oranı yüzde 7,2 gerilemiştir.
Resmi istatistiklere dayanarak U4 ve U5`in yaklaşık yüzde 16 ve yüzde 22 olduğu
hesaplanabilir. Ancak DISK-AR’ın işsizlik hesaplamaları TUİK`in
hesaplamalarından daha doğru bir bilgi kaynağıdır. DISK-AR’ın hesaplamalarına
göre geniş tanımlı işsiz sayısı 13 milyon 385 bin ve geniş tanımlı işsizlik
oranı da yüzde 39`dur.[4]
Korona virüs nedeniyle verilerin toplanmasında bazı sıkıntıların yaşanıyor
olması anlaşılabilir bir durumdur ancak hem ABD hem Türkiye için görülen
işsizliğin öyle hızlıca toparlanmayacağıdır. Bu durumda uygulanabilecek iktisat
politikaları nelerdir sorusu önem kazanmaktadır.
Yorumlar